7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu Neleri Değiştiriyor?

Dijitalleşme her geçen gün daha fazla hayatımıza nüfuz ederken, siber tehditlerin şekli ve boyutu da aynı hızla değişiyor. Kamu kurumlarından özel sektöre, bireylerden kritik altyapılara kadar herkes, görünmez bir savaşın içinde: siber saldırılar.

İşte tam da bu noktada, Türkiye’nin dijital varlıklarını kapsamlı şekilde koruma altına almak amacıyla 7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu, 12 Mart 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve 19 Mart 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi (RG Sayı: 32846).

Peki bu kanun neden önemli?

  • Çünkü yalnızca kamu kurumlarını değil, özel sektör kuruluşlarını ve bireyleri de doğrudan etkiliyor.
  • Çünkü artık siber tehditler sadece bilişim sistemlerini değil, milli güvenliği, kamu düzenini ve ekonomik istikrarı da hedef alıyor.
  • Ve çünkü Türkiye’nin “siber vatanı” korunmadan, dijital dönüşümün sürdürülebilir olması mümkün değil.

Bu yazıda, 7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu’nun:

  • Hangi gerekçelerle çıkarıldığını,
  • Hangi kurumları nasıl etkilediğini,
  • Hangi yükümlülükleri getirdiğini,
  • Ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini kolay okunur, net ve ikna edici bir dille ele alacağız.

Son bölümde ise, bu yeni yasal düzenlemeye nasıl uyum sağlayabileceğinizi ve uzman desteğini nereden alabileceğinizi göstereceğiz.

Kanunun Amacı ve Temel İlkeleri

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu’nun en dikkat çeken yönlerinden biri, sadece “teknik bir düzenleme” olmanın ötesinde ulusal güvenlik politikalarının dijital alana taşınmasıdır. Kanunun birinci maddesinde açıkça belirtilen temel amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin siber uzaydaki milli gücünü oluşturan tüm unsurların, mevcut ve potansiyel tehditlere karşı korunmasını sağlamaktır.

Temel Amaçlar:

  • Siber olayların etkisini en aza indirmek,
  • Kritik altyapıların güvenliğini sağlamak,
  • Strateji ve politikalarla siber savunma kapasitesini artırmak,
  • Tüm paydaşlar arasında koordinasyonu sağlamak,
  • Siber Güvenlik Kurulu’nun kurulmasıyla üst düzey karar mekanizması tesis etmek.

Kanunun Dayandığı Temel İlkeler:

Bu yasa, sadece teknik düzenlemeleri değil, aynı zamanda değer temelli bir çerçeveyi de beraberinde getiriyor. İşte bazı öne çıkan ilkeler:

  • Milli Güvenliğin Parçası: Siber güvenlik, artık yalnızca bilgi teknolojilerinin değil, milli güvenliğin ayrılmaz bir unsuru olarak tanımlanıyor.
  • Kritik Altyapıların Önceliği: Enerji, ulaşım, sağlık, finans gibi alanlardaki altyapılar, özel olarak korunması gereken varlıklar olarak ön plana çıkıyor.
  • Süreklilik ve Sürdürülebilirlik: Alınan önlemler geçici değil; sürekli geliştirilen, sürdürülebilir politikalar esas alınıyor.
    Yerli ve Milli Ürün Önceliği: Yazılım, donanım ve hizmetlerde mümkün olduğunca yerli çözümler teşvik ediliyor.
  • Hukukun Üstünlüğü ve Mahremiyet: Tüm önlemler, temel hak ve özgürlükleri gözeterek uygulanmak zorunda.
    Toplumsal Farkındalık: Siber güvenlik sadece teknik uzmanların meselesi değil. Kanun, bu konuda toplum genelinde bir kültür oluşmasını da hedefliyor.

Önemli Not:

Kanun, sadece kurumların değil, bireylerin de bu kültürün bir parçası olması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle hem iş dünyası hem de vatandaşlar için, siber güvenlik bilgisi bir lüks değil, zorunluluk haline geliyor.

Kurumsal Yapılanma: Siber Güvenlik Başkanlığı ve Kurulu

7545 Sayılı Kanun, siber güvenliği sadece teknik değil aynı zamanda kurumsal bir sorumluluk alanı olarak ele alıyor. Bu kapsamda, yeni ve güçlü bir yapılanma getirilmiş durumda: Siber Güvenlik Başkanlığı ve onun en üst karar organı olan Siber Güvenlik Kurulu.

Siber Güvenlik Başkanlığı

Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte oluşturulan Siber Güvenlik Başkanlığı, Türkiye’nin siber savunma altyapısının merkezi kurumu konumunda. Başkanlığın görevleri geniş bir yelpazeyi kapsıyor:

  • Kamu kurumları ve kritik altyapılar için siber güvenlik politikaları oluşturmak,
  • Siber tehdit istihbaratını toplamak ve analiz etmek,
  • Zafiyet testleri, sızma testleri ve risk analizleri yapmak veya yaptırmak,
  • Siber olaylara müdahale ekipleri (SOME) kurmak ve denetlemek,
  • Siber güvenlik alanında ürün ve hizmetlere sertifikasyon, test ve belgelendirme süreçleri uygulamak,
  • Denetim yapmak ve gerektiğinde yaptırım uygulamak.

Başkanlık, sadece denetleyici değil aynı zamanda yönlendirici ve destekleyici bir yapı olarak kurgulanmış durumda. Kamu kurumlarına güvenli sistemler ve barındırma hizmetleri de bu çerçevede sunulabilecek.

Siber Güvenlik Kurulu

Kurul, en üst düzeyde stratejik kararların alındığı yapıdır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bu kurulda, içişlerinden savunmaya kadar birçok bakanlık ve güvenlik kurumu temsil edilmektedir. Görevleri arasında:

  • Ülke genelindeki siber güvenlik stratejisini belirlemek,
  • Kritik altyapı sektörlerini sınıflandırmak,
  • İnsan kaynağı geliştirme ve teşvik alanlarını belirlemek,
  • Kamu kurumları arasında oluşabilecek yetki ve görev ihtilaflarını çözmek yer alır.

Kurul, gerektiğinde komisyonlar ve çalışma grupları oluşturarak detaylı teknik çalışmalar da yapabilir.

SOME Yapılanması

Kanunla birlikte kurumlara SOME (Siber Olaylara Müdahale Ekibi) kurma zorunluluğu da getirildi. Bu ekiplerin olgunluk seviyeleri belirlenecek, tatbikatlarla test edilecek ve uluslararası koordinasyonla desteklenecek. Amaç, saldırılara karşı daha hızlı ve etkili müdahale kabiliyeti oluşturmaktır.

Kimler Sorumlu? Hangi Yükümlülükler Getiriliyor?

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu, sadece kamunun değil, özel sektörün ve hatta bireylerin de dijital güvenlikten doğrudan sorumlu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu noktada kanun, kapsamına giren tüm aktörlere çeşitli yükümlülükler getiriyor. Özellikle kritik altyapılarla ilişkili kurumlar için bu sorumluluklar oldukça net ve bağlayıcı.

Kanun Kapsamına Kimler Giriyor?

  • Kamu kurum ve kuruluşları,
  • Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
  • Özel şirketler ve girişimler,
  • Tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar.

Bu kurumlar, siber uzayda faaliyet gösterdikleri ölçüde bu kanunun denetim ve yükümlülük kapsamına giriyor.

Getirilen Yükümlülükler

  • Veri ve belge paylaşımı: Başkanlığın talep ettiği her türlü veri, belge ve sistem bilgisi, öncelikli olarak ve zamanında iletilmek zorunda.
  • Siber olay bildirimi: Hizmet sundukları alanlarda tespit edilen siber olaylar veya güvenlik açıkları derhal Siber Güvenlik Başkanlığı’na bildirilmeli.
  • Yerli ürün kullanımı: Kritik altyapılarda kullanılacak ürünlerin, Başkanlıkça yetkilendirilmiş kişi ya da şirketlerden tedarik edilmesi gerekiyor.
  • Belgelendirme ve sertifikasyon: Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren tüm firmalar, belirli süre içinde Başkanlıkça onaylanmış yetkilendirme süreçlerinden geçmek zorunda. Bu süreci tamamlamayanların faaliyeti durdurulabilir.
  • Sır saklama yükümlülüğü: Görev kapsamında edinilen tüm bilgiler, kişisel veriler ve ticari sırlar, yetkisiz kişi ve kurumlarla paylaşılamaz.

Cezai Yaptırımlar

Kanuna uymayanlara uygulanacak yaptırımlar oldukça caydırıcı boyutlarda. Öne çıkanlar:

  • Başkanlığın talep ettiği bilgi, belge veya donanımı vermeyen kişi ve kurumlara 1-3 yıl arasında hapis ve adli para cezası uygulanabilir.
  • Kanuni onay, yetki veya izin almadan faaliyet gösterenlere 2-4 yıl arası hapis cezası.
  • Sır saklama yükümlülüğünü ihlal edenlere 4-8 yıl hapis cezası.
  • Veri sızıntısına neden olan veya sahte sızıntı iddiası yayanlara 3-5 yıl hapis.
  • Kritik altyapı sorumluluklarını yerine getirmeyenlere 1 milyon TL ile 10 milyon TL arasında, bazı durumlarda 100 milyon TL’ye kadar idari para cezası verilebilir.

Yükümlülüklere uyulmaması durumunda sadece cezai yaptırımlar değil, ticari faaliyetlerin durdurulması ya da şirketlerin faaliyet konularında değişiklik zorunluluğu gibi idari sonuçlar da doğabiliyor.

Kurumlar ve Bireyler İçin Öneriler

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu artık yürürlükte. Peki kurumlar ve bireyler olarak bu yeni döneme nasıl hazırlanmalıyız? Uyum sağlamak sadece yasal bir zorunluluk değil; aynı zamanda marka itibarını korumanın, müşteri güvenini sürdürmenin ve dijital çağda sürdürülebilirliğin temel koşuludur.

Kurumlar İçin Yol Haritası

  • Mevcut Durum Analizi Yapın:
    Siber güvenlik alanında nerede olduğunuzu, sahip olduğunuz sistemlerin zafiyetlerini ve envanterlerinizi belirleyin.
  • SOME Kurun veya Var Olan Ekipleri Geliştirin:
    Kurum içi SOME ekipleri oluşturulmalı ya da dış destekle bu yapı güçlendirilmelidir. Tatbikatlar ve eğitimlerle bu ekiplerin hazır hale getirilmesi büyük önem taşır.
  • Yerli Yetkilendirilmiş Ürünlere Geçiş Yapın:
    Başkanlık tarafından yetkilendirilmiş yazılım, donanım ve hizmet sağlayıcılarla çalışmak, hem uyum hem de güvenlik açısından zorunludur.
  • Belgelendirme Süreçlerini Gözden Geçirin:
    Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren firmalar, sertifikasyon ve belgelendirme süreçlerini gecikmeden tamamlamalıdır. Aksi halde faaliyetin durdurulması veya tüzel kişiliğin sona erdirilmesi gibi yaptırımlar söz konusu olabilir.
  • Eğitim ve Farkındalık Programları Başlatın:
    Kurum içindeki tüm personele yönelik periyodik eğitimler, hem yasal uyumu hem de siber kültür oluşumunu destekler.

Bireyler Ne Yapmalı?

Kanun kurumsal odaklı görünse de, bireylerin dijital dünyadaki davranışları da siber güvenlik düzeyini doğrudan etkiler. Bu yüzden bireylere düşen sorumluluklar şunlardır:

  • Güçlü ve benzersiz şifreler kullanmak.
  • Şüpheli e-posta ve bağlantılardan uzak durmak.
  • Kişisel verilerin paylaşımı konusunda bilinçli olmak.
  • Dijital hizmet sağlayıcılardan güvenlik politikaları hakkında bilgi talep etmek.

Kanuna Uyum, Geleceğe Güvencedir

7545 Sayılı Kanun, Türkiye’nin dijital geleceğini güvence altına almak için atılmış ciddi bir adımdır. Ancak bu sürecin başarısı yalnızca yasal metinlerle değil; kurumların alacağı inisiyatif ve bireylerin göstereceği duyarlılıkla mümkündür.

Bu yeni dönemde kurumunuzun hazırlığını değerlendirmek ve stratejik yol haritanızı oluşturmak için profesyonel destek almanız, hem yasal riskleri azaltır hem de rekabette sizi öne çıkarır.

Detaylı analiz, danışmanlık ve uygulama rehberliği için iletişim sayfamızdan bizimle bağlantıya geçebilirsiniz.

Daha Fazla Blog Yazısı